Vâ hayf!

                                        “Bu da bir nâledir, vâ hayf! O da bir nâledir heyhât!”

O ilk zaman, ilk an

Girdiğimde içeri

Çok beklenmedikti

Bu karşılaşma

Oysa beklediğim

Görmeyeceğim, fark etmeyeceğim

Ama yaralarıma biraz merhem süreceğin

Ve sonra kaçıp gideceğim

 

 

Anasının sevmediği

Adamlar nefret

Bağsız, bağımsız

Fanilikte dağılmış

Yolunu kaybetmiş

Bir yerden geliyordum

 

 

Geldiğimde kapına

Kimsenin olmayan bir suçun

Bedelini ödeyecek birini arıyordum

Sürekli suçluyu arıyordum

Dönüyordum dolanıyordum

Tüm öfkelerimi iyileyen

Kinlerimle barıştıran kelimelerine küfürle

 

 

Keşmekeşten çıkmış sağ kalmıştım

Öyle demiştin bir defasında

O zamanlar satın aldığım nadir birkaç kelimen

Bir zift gibi karanlıktı gün görüşüm

Sana ilk geldiğimde yani

Aramızda bir kadın oturuyordu

Kırmızıydı koltuk

Kapıyı sessizce çekip gidiyordum

İşte öyle oldu

Çekip gittim

Orada oturan kadın hep olacak onu düşündüm

Ya da bu sadece bir rüyaydı

Rüyaydı ya da gerçekti

Ben her ikisiyle de hiç baş edemedim

Benim olmalıydı tüm şefkat kelimen

Ya da Gittim

 

 

O zamanlar

İçimde bir şey kıpırdıyordu

Yeniden

Çünküsü yoktu

Çok istedim

Daha çok kıpırdasın

Ellerimde tutayım istedim

Ve sonra beni toprağa koysun, Can olsun

Doğsun

 

Gitmeseydim

Düşünecektim

Boğulacaktım düşünceden

Ben sadece doğurmak istedim

İstediğimi aldığımda ise kollarıma

Düşünmeye hazır ama bitkindim

Savaşmaya cüretkar ama savunmasızdım

Sütten kesilmiş

Dikişleri kapanmamış

Yarım yamalak bir analıkla

Ben geldim

Geri

 

Kendime geldim.

 

Beyaz işlemeli bir elbiseyle

Hiddetli ve sıtmalı girmiştim içeri yeniden

Sütüm birikmiş, sızlıyordu

Alnımdan ve sırtımdan terliyordum

Pek şuurumda yoktu o gün

Bebeğimin yüzüne düşen gözyaşlarımı sildiğim

Kendimi sıkıp boş tavana baktığım geceleri hatırlıyorum

Uykulu uykusuz günlerimi, güllerimi…

Parçalanmış canvas

Koruyamadığım kız çocuğum

Kucağımda bebeğim

Suçluydum

 

 

adil olmayan bir dünyada

bir kadının ayakta kalma savaşında

bir iz vardı

o izi derinleştiriyordum

evvelden oraya her girdiğimde duyduğum o koku

gittiğim zamanların bir yerinde yeniden duyduğum

okyanus dediler, bu okyanus kokusu

tüm odalarıma koydum bir okyanus kokusu

her yer bana sonra o odayı anlatır oldu

güvenli, anlayan, şefkatli ve benim

paylaşmadığım, kimseyle.

 

 

gözlerimi kapayamaz oldum

bir zaman sonra yani

gözlerimi kapadığımda

gerçek olmayan bir dünyada

esir oldum

sonraları gözlerimi açtığımda

dünya gerçek değildi

kayboldum

yok oldum

 

 

Hiç yorulmadan

Usanmadan

Her defasında en baştan

Dinlerken

Berrak

Bir gün;

Onun olmadığı bir dünya arzusundan bahsediyordum

Olmasa mı dedin iyi?

Hayır dedim birkaç damla gözyaşı ile

Annemle meselem orada kaldı

Odada.

 

 

Biliyor musun sıcak kumun üzerinde

Ege’de bir yerde değil elbette

Tanımayacağımız bir yer, herhangi bir faniyi

Marsilya, Nice ya da Valencia

Fark etmez…

Bacağımı bacağına atacak

Gökyüzüne bakacaktım

Sen bana bir söz verebilseydin

 

 

Bir kelime ya da verebilseydin

Keşke

Burada, bu zamanda, bu şehirde

Değil de

Bu şekilde

Bir şekilde başka bir şekilde karşıma çıkmaya

Niyetlenebilseydin

Bir yerden kesip

Bir yerden birleştirmeye diyorum

Ne bileyim

Yüreklenebilseydin

Beni biliyorsun

En çok sen

Sadece sen

Kirli bir mendil gibi

Tüm inançlarımı

Tüm iyi hallerini insanlığın

Bir dere boyunda sümkürdüm

 

Sana bok var diye mi anlattım

Daha ilk gün

Seni gördüğüm ilk gün

Dememiş miydim

Demedim tabi

Diyecek hal mi bırakmışlardı

Tırtıllar

Her yerimde ısırıklar

Gördüğüm en güzel adamdın.

 

 

Her kırgınlık beni parçaladı

O parçalar sana kaldı

Her bir parçam sen

Sen bir parçam oldun

Laf arası geçirdim

Ama asla kendimle konuşamadım

Çünkü ne zaman kelimeler hazırlasam

Nefesim kesik kalıyordu

 

 

Hep seninleydim

Doğururken

Kesip atarken

Yolda ve gerçekte

Rüyalarımda

Her şeyi yoluna koydum

Hepsine tek tek anlattım

Sen bir gerçek değildin

Ama rüyalarımı kontrol edemedim

 

 

Ben sevmeyi…

Bana sevmeyi mümkün kılmadı hayat

Bilmiyorum işte

Bunca şeyden sonra belki de

 

 

Bu konu belki de ne bir okyanus kokusu

Ne de başka

Bu en çok benim meselem

Ama ben şimdi bunu kime anlatacağım

bilmiyorum

 

 

Sen şimdi devam et

Esmeye

Sen şimdi ne olacak

Sa olsun

Ne bok yersen ye

Ben hiç merak etmeyeceğim

Çünkü benim hikayem böyle

Istırap içinde

 

 

İçinde dolanıp durduğum

İçimde dolanıp durduğun

güven

Belki de en çok kendime eksikliğinden

 

 

Bilmiyorum ki

Sen şimdi hiç kurulmamış bir hayal gibi

Uzaklaşırken bedenimden

Mümkün mü benim için

Bir ihtimalin kapanış görüşmesi

Sahiden?

 

güls..

 

Category: Blog
Tags: Blog
Önceki yazı
yolda

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Fill out this field
Fill out this field
Lütfen geçerli bir e-posta adresi yazın.
You need to agree with the terms to proceed

keyboard_arrow_up