Gülsünay Uysal

Kişisel Gelişimci, Blog Yazarı, İK Profesyoneli, İş Yeri Koçu

LinkedIn
Instagram
YouTube

Üç Kız Kardeşin Ortancası…

Her insanın eşsiz olduğuna inanan bir İŞ KADINI, kafayı farkındalığın gücüne takmış bir KOÇ, varoluş nedeni çalışmak olan bir LİDER. Kısaca ben evet. Peki ama ben nasıl bu insan oldum. Üç kız kardeşin ortancası. İki numara. İzmit’teki tuhafiyemizde (UYSAL YÜN PAZARI) yün çuvallarının arasında büyüyen cılız kız çocuğu. Eğer erik ağacından tırmanıp kiremitliğin üstünde salçalı ekmekleri yememiş olsaydım eksik olurdu çocukluğum. Çocukluk ve ergenlik… 99 ve ağır aksak 2003 yılına kadar süren Bursa anılarım…

İzmit, Bursa arası yolculuklar…

Var olma halinde olduğum ev, Hacı Dedenin evi, dut ağacının altı, kilimin üstünde uzanmış gökyüzüne bakıyorum. Telaş yok! Cumartesi, daha önümde koca bir Pazar var üstelik. Tek derdim, walkmaninim pilleri! Yeni Türkü, Göç Yolları. 99 albümü ve Yavuz Bingöl, Uzaktan Sevdim. Kendime aldığım ilk kasetler. Kendimleyim. Dedem ölmüş, deprem olmuş, dayım ölmüş, ben babaannemle köyde kalıyorum. Birçok şey o yıl oluştu. 14 yaşımda. Hey Girl dergisi almak için ezberlediğim dualar o yıldan hafızamda.

İzmit, Bursa arası yolculuklar. Yol boyu şarkılar. 3 saat. Ömrümüzün Son Demi… Söyleyin Güneşe Bugün Doğmasın… Ha geldik ha geleceğiz. Orada bir köy var uzakta. Babaannem el sallar, görünmeyene kadar. Her seferinde gözyaşları. Özlem. Keskin. Dedem Ahmet Öğretmen, köy içinden taşıp doldurur sesi tüm evleri.

İzmit. Yokluk. Şiddetli kavgalar. Pazarları güzel, mantar kavurma var. Ev soğuk. Duman siner. Yunanistan Muhacırı Aziz Amca’nın evi. Mehmet Ali Paşa’nın serseri sokakları. Bitsin biter.

Arayışa devam.

Almanca eğitime başladığım hazırlıkla 3 yıl süren ortaokul serüvenim depremle kesilir ve lise, Kocaeli Anadolu. Yahyakaptan Yuvacık yolları. Dolu dolu ben, kendinden taşan, biraz renkli, biraz farklı. Gözlükten lense geçiş ve kendimi fark ediş. Matematik, geometri sevdam.

2003 yılı 2 dev değişiklik. İstanbul ve Fransızca. Marmara Fransızca Kamu Yönetimi. Zor bela, Tarabya’da fakülte yılları. Şarap içmeyi öğrendiğim zamanlar. Yunusları izleyerek. Ve Fransa! Seine Nehri, Eiffel… İlk Avrupa. Paris, Strassbourg. 4 ay. Döndüğümde Pacha Tour rehberlik yolculuğum. Çok iyi para kazanıyorum. Gece 3.00’te havaalanında bir bankta uyanıyorum. Gündüz-geceyi ayıramıyorum. Farklı kültürleri ve turizm vahşetine merhaba!

Gazeteci olacağım! diye birinci yılında üniversitenin Haber Merkezlerinin kapısını çalıyorum bu dönem. CNN Türk Gürkan Zengin ile tanışıyorum ve 3 yıl oralarda geçiyor. Bir yandan okul. ATV, TRT vs. Birçok yazarla, siyasetçiyle, akademisyenle tanıştığım yıllar. Medya güzel ama bana çok da uygun değil. Fark ediyorum, ifade edemiyorum. Arayışa devam.

Türkiye’nin Büyük Çatısı: “Mezkur Meçhul Mesele

Araştırma Merkezi, Ekopolitik. 2 yıl sürüyor. Editörlük, araştırmacılık, organizatörlük, sosyal medya, iç iletişim, yazarlık, dergicilik, fotoğrafçılık… Aklıma ne gelirse deneyimleme fırsatı. Ama en önemlisi Türkiye’nin Büyük Çatısı: “Mezkur Meçhul Mesele” Farklı kimlik aidiyetleri olan insanları bir odada tutmaya çalışıyor Vamık Volkan. Önemli insan. Kıymetli de. Konuşturuyor, tartıştırıyor. Kürt milliyetçileri, Türk milliyetçileri… Politik psikoloji diyor Psikanalist Vamık Hoca, sonra Ayla Yazıcı ile tanışıyorum, çalışıyoruz onun liderliğinde. Köy boşaltmaların ardından anaların yasını anlamak üzerine Yüksek Ova, Hakkari günleri… Erbil, Hakkari, Kıbrıs, Malatya, Mersin, İstanbul, Van… İzi kalan Murat Belge ve doğu! Sümbül dağları. Bir daha yolum hiç düşmedi.

Kısa bir sunuculuk deneyimim, TRT için. Balkanları geziyorum A’dan Z’ye… Büyüleniyorum. İş fırsatları ilgimi çekiyor. Bosna Hersek, Sarajevo, Kosova, Arnavutluk, Makedonya… Yolsuz ülkeler, toz duman. Şaşkına çeviren dağ manzaraları.

Akşam Gazetesi ile ilk gerçek gazetecilik deneyimi. İsmail Küçükkaya var başında. Verimli bir dönem. Ama arayışa devam ediyorum. Gezi olayları. Gazete satılıyor.

Gezi Direnişi

Gözümü kapatıp açtığımda başka bir yer olmuş gazete. Kokusu, telaşı, heyecanı, baskı, eline alıp okumak, gururlanmak, telefonları, tebriği, azarı… 18.30-19.00 arası kritik. Baskıya yetişme stresi. Röportajlarım damağımda hala izi olan. Gezi, Türk-Kürt meselesi vs. Medya defteri kapanıyor 2003’te. Kendi özgür irademle. Profesyonel kariyer hayatımda orada başlıyor. Geçiş sürecinde Galatasaray Üniversitesi Sosyoloji Yüksek Lisans tezimi bitiriyorum. Ancak burada iki önemli çalışmam var. Prof. Dr. İpek Merçil’in dahil olduğu projenin asistanlığı görevini üstleniyorum. Türkiye’de Kadın Suçluluğu ve Cezaevinde Kadınlık Durumu projenin adı. Her pazartesi Bakırköy Cezaevi’nde suçlularla mülakatlar yapıyoruz, sonra transkripsiyonunu hazırlıyoruz. Aklımda kalan, suçlu annelerin yanındaki çocuklar, bitmiş sigara izmaritlerini içen kadın, seviciler… ve Parisa.

Yüksek Lisans bitirme tezim. 40 kadar erkekle görüşüyorum. Toplumu değiştirecek türden kualifikasyonlara sahip hepsi. İkiyüzlü Türk erkeği kimliği ortaya apaçık çıkıyor. Kendilerine sonsuz özgürlükte münhasır gördükleri cinsellik hakkını, kadınlar için karar verici şekilde kısıtlayan zihniyetleri. Çarpıcı çünkü bilinen duyduklarımla kayıtlara geçiyor böylece. Akademiye bir cümle, 3 yıl.

Ford Otosan, uyuyan güzeli mağarasından uyandırıyor. Nasıl yani iki buçuk dakikada bir araba ortaya çıkıyor. Üretim bandı, fordizm… Yel Değirmeni’nde sefa süren Oblomov yani ben her gün 5.00’te uyanıp 21.00’de eve giriyor çünkü fabrika Gölcük’te. Benim askerliğim. Koç Topluluğu, beni ben yapan yer. Mühendislik disiplini her yerde.

Benim için izi kalan ise: Bal Arıları Mühendis Oluyor. Meslek seçiminde lisede okuyan öğrencilerinin üniversiteye geçerken karşılaştıkları cinsiyetçi önyargılara savaşmak adına yazdığım ve Ford Otosan, MEB, Uçan Süpürge Kadın İletişim Derneği ile hayata geçirdiğimiz sosyal sorumluluk projesi. Bu proje ile başta En Başarılı Koçlu seçilmek ve ulusal ve uluslararası olmak üzere 11 farklı kurumdan ödüle layık görülmek gurur verici bir deneyimdi. O güne kadar toplumsal cinsiyet eşitliği adına yaptığım tüm birikim ve çalışmalar bu proje ile hayat bulmuştu. Vedalaştık… Çünkü;

Bana Liderliği Öğreten: Pera ve Can

Teklas yolculuğum başlıyor 2018’de. Kurumsal İletişim Müdürü olarak başlıyorum. 4 ay sonra İnsan Kaynakları ve Kurumsal İletişim Müdürü olarak atanıyorum. Ardından Yürütme Kurulu üyesi oluyorum ve şimdi Global İK Direktörü olarak Teklas’ta çalışmaktan gurur duyuyorum ve Teklas Ailesi ile karşılaştığım için kendimi şanslı hissediyorum.

Türkiye, Bulgaristan, Sırbistan, Meksika, Amerika, Çin’de üretim, Almanya ve Fransa’da satış operasyonları bulunan Teklas bugün 8000’e yakın çalışana sahip. Ben bu organizasyonda İnsan Kaynakları, Kurumsal İletişim, Sürdürülebilirlik süreçlerine liderlik ediyorum. İşe koşarak gelmenin mutluluğu paha biçilmez.

Şimdilik bu kadar! Unutmadan bana liderliği ve asla vazgeçmemeyi öğreten insanlar: Pera ve Can. Yani evlatlarım. Bir de elbette sahiplendiğim kedim: Duman. Bir sihirli değneğim olsa ve geçmişe dönebilsem tamamen aynı tercihleri yapardım. Olduğum ben’i çok seviyorum ve bunu oluşturan bu yollar, patikalardı… Bu yüzden kocaman bir teşekkür evrene!

Koçluk Kariyerim!

Bu platformu büyük bir emek ve çalıp çırpılmış zamanlarda ortaya koymanın heyecanı içindeyim. Yaşadıklarımı, desenimi, sesimi insanlarla paylaşmak, hayatlarına dokunmak benim için var olma nedeni.

Yaklaşık 6 yıl önce hayatıma Koçluk girdi. Zor süreçlerden geçerken bir Koç beni harika bir noktaya taşıdı. Tutundum bu yola. Adler ekolü koçluk serüvenim başladı. Modül 1, 2, 3 derken şimdilerde Practicum’u bitirmek üzereyim. Dinlediğim danışan saati 200’e yaklaştı. Diğer yandan Transaksiyonel Analiz eğitimleri ve son olarak Hanna Nita Scherler Gestalt yolculuğu… Bitmeyen bir kişisel gelişim hikayesinin karakteri olmaktan gururluyum.

Ruhumun Geri Kazanımı İçin…

Kafayı taktığım konulardan biri de tükenen, sonu gelmiş doğal kaynaklar. Plastik düşmanıyım. Geridönüşüme inanıyorum. Paylaşım ekonomisini destekliyorum. İkinci el giyiyorum. Değişiyorum, bağışlıyorum. Arabamı nadiren yıkatıyorum. Zorunda kalmadıkça uçağa binmiyorum. Evrak imzalamayacaksam bilgisayardan çıktı almıyorum. Sizleri de bu harekete davet ediyorum!

gulsunay.com eğitimler, kariyer, koçluk, mentorluk tüm deneyimlerimi derlediğim bir alan olacak. Müzik, kitap, edebiyattan, öykülere kendimi burada açacağım. Sosyal medyanın tükettiği ruhumu burada geri kazanacağım! Siz okuduğunuz sürece.

keyboard_arrow_up