Lazer

İçime sustuklarım. Anlatamadıklarım. Boyun eğişim ve utanç. Zorlanmış geceler. Bulantı. Uyur uyanık, gözyaşlarım. Uyanmak istemediğim sabahlar. Uyunmamış karanlık. Üsütmeyen kış. Isitmayan yaz. Pas geçtiğim bahar. Çarp 10. Kalbimin kan ağrıları. Bağırıp doğuramamak. Bağırıp anlatamadıklarım. Göre bile koruyamadıklarım. Açamadığım kapılar. Ardında kız çocuğum. Geçmeyen güller. Ve yara, belki hatıra. Süt veremediklerim. Elinden alamadıklarım. Adeta bir kıskaç. Bedenim, kararını veremediğim. Bunları da silecek miyim? İzleri, tüm izleri bedenimdeki, silebilecek miyim lazerle? Yeniden süt verebilecek miyim dönüp geriye? Susmayın, bir şey söyleyin. Mümkün deyin, değil deyin. Güneş battı. Karnım gurulduyor. Ben zaten mutlaka gideceğim. Silinse de değilse de. Ama siz önce lütfen “bitti” deyin.

güls.

Category: Blog
Tags: Blog
Önceki yazı
faydası yok
Sonraki yazı
kimse boğulmasın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu alanı doldurun
Bu alanı doldurun
Lütfen geçerli bir e-posta adresi yazın.
Devam etmek için şartları kabul etmelisiniz

keyboard_arrow_up