Kusursuz doğduk. Prens ve prensesleri idik toz pembe dünyamızın. Sonra Aile. Okul, toplum derken parazitler bizi kurbağaya dönüştürdü. Eric Bern’in eşsiz metaforuyla. Korkular. İnançlar. Önyargılar. Sınırlamalar. Duvarımıza yazılanlar. Derken kirlendik.
Geri dönebilir miyiz?
Toplumun bizi körelttiği sınırları sorgulamakla ilgiliyim. Körfez’de başlayan kökleri balkanlara dayanan, ruhu göçmen sonsuz öğrenciliğimle, koçluğu toplumsal baskılara karşı yüzerek gerçek değerlerimize ulaşma ve mükemmel olmayan benliklerimizi kabul etme cesareti olarak ele alıyorum.
İş yerinde, okulda, sporda, sınavda ya da adandığımız herhangi bir yolda koçluk yapmak insanlara kendi sorunlarını çözebilecekleri konusunda güven vermekle ilgilidir. Koçluk yaklaşımım, danışanlarımın sorunları üzerinde düşünmelerine ve sorunu tartışmalarına yardımcı olmaktır, ancak düşünme sürecinde liderliği onların almasına izin vermek ise adandığım noktadır.
Dünya üzerinde daha büyük bir etkiye sahip olabilmek için insanların daha bilinçli ve kendileri hakkında farkındalık sahibi olmalarına yardımcı olma konusunda tutkuluyum.
Bu etkinin bireyin kendini daha iyi anlamasıyla gerçekleşebileceğine inanıyorum.
Bunun için sağlıklı bir tasavvur zemini yaratmak için ise hevesliyim.
- Nasıl bir etki yaratmak istiyorsunuz?
- En büyük farkı yaratacak hangi değişikliği yapabilirsiniz?
- Hangi güçlü yönleriniz daha fazla serbest bırakılabilir?
Bu yolda, etkinizi nereye odaklamak istediğiniz konusunda netlik kazanmak için birlikte çalışarak başlayacağız, böylece zamanınızı nasıl harcadığınız konusunda daha bilinçli hale geleceksiniz ve bu odaklanma ile uyumlu ne yaptığınızı ya da yapmadığınızı fark edeceksiniz.
Ancak bu netlikle amacınıza engel olan alışkanlıkları belirleyebilir ve bunlarla çalışabiliriz.
Seçtiğim kelimelerim kimyanıza uyduysa bana ulaşın!
Gülsünay
