İlham Verenler: PETER DRUCKER

Günümüzde hepimizin kullandığı vizyon, misyon, kurumsal sosyal sorumluluk gibi birçok modern yönetim kavramını ilk kez Drucker’ın ifade ettiğini biliyor musunuz? Kulağınızın bir yerlerden aşina olabileceği “Müşterisiz iş yoktur. Bir işletmenin temel amacı müşteri yaratmaktır.” özünü söyleyen de Peter Drucker.

Hayatı boyunca pek çok makale, pek çok kitap yazan Drucker, sadece yöneticilere değil kendini geliştirmek isteyen herkese ilham verdi. Yazdığı yazılardan bazıları;

Liderlik,
Yönetim disiplini,
Girişimcilik ve inovasyon,
Etkili karar alma,
İçinde yaşadığımız dünyanın nasıl değiştiği,
Yönetim disiplininin dinamikleri ve geleceği,
İnsanlarla ilgili karar almanın incelikleri,
Toplumsal sorumluluk bilinci,
Yeni düzende yeni şirket örgütlenmesi,
Bilgi toplumu ve bilgi işçileri,
Kar amacı gütmeyen kuruluşların yönetimi,
Değişimi yönetmek.

Drucker, iş dünyasında “etkili” ve “etkin” arasındaki kafa karışıklığına değinen ilk düşünürlerden biriydi. Bu ayrım, “doğru işleri yapmakla”, “işleri doğru yapmak” arasındaki farkı ortaya koyuyordu.

Aslında hiç yapılmaması gereken işleri, büyük bir verimlilikle yapmak kadar boşa harcanan çabadır! Bugün pek çok işletmenin hala yaptığı bir hataya değinmiş. Asıl etkili olacak alanları belirlemek yerine iyileştirme yapılan alanlar verimlilik üzerine. Oysa verimli bir şekilde “hiç bir şey yapmamak” şirkete bir şey katamaz.

Drucker 1980‘lerde, “Serbest pazara inansam da, kapitalizm hakkında ciddî şüphelerim var.” diyordu. Bir tepe yöneticisinin, en düşük maaş alan işçinin yirmi katından fazla maaş almasını eleştiriyor; bireysel çıkarların toplumsal çıkara üstün tutulduğundan yakınıyor ve bu durumu ahlâkî ve sosyal olarak affedilemez buluyordu. Drucker, ” Bunun için çok büyük bedel ödeyeceğiz.” diye uyarıyordu. Dediklerinin hepsi gerçekleşti ve biz onun 1980‘de söylediğini bugünlerde tartışıyoruz. Kendisinin ileri görüşlü olduğu şüphesiz.

Drucker birçok konuyu sadece ilk söyleyen olduğu için değil en iyi anlatan kişi olduğu için de önemlidir. Drucker ne söylediyse çok yalın ve çok güzel söyledi. Bu sayede anlatımları kafa karıştırmıyor. Ayrıca söylediklerinde sadece bilgi değil bilgelik de var. Bu sebeple sanırım tekrarla okumaya devam edeceğim.

Category: Koçluk
Tags: Koçluk
Önceki yazı
“Hard Skill” ve “Soft Skill” nedir? Nasıl vurgulanır?
Sonraki yazı
Üç ikna Tarzı: Ethos, Pathos ve Logos

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Fill out this field
Fill out this field
Lütfen geçerli bir e-posta adresi yazın.
You need to agree with the terms to proceed

keyboard_arrow_up