Greenlighting’i hiç duydunuz mu? Peki ya greenhushing? Pekâlâ, bunların hepsi iyi bilinen ‘#greenwashing’in (şirketlerin olumlu çevresel etkilerini aşırı sattığı veya uydurduğu) açılımlarıdır. Sürdürülebilirlik ve döngüsellik hakkında nasıl iletişim kurmamız gerektiği hassas bir konu. Yeşil yıkama her zaman kasıtlı bile olmayabilir. Ama kesinlikle zararlı ve aldatıcı.
Anlayışımızı derinleştirmek, onu önlemenin ilk adımı olabilir. Haydi gelin 6 yeni tür yeşil aklamayı deşifre edelim:
❎ Greencrowding: diğer ‘yeşil’ hayır severlerden oluşan bir kalabalığın içinde saklanmak.
❎ Greenlighting: başka bir yerde yürütülen çevreye zarar veren faaliyetlerden dikkati kaçırmak için operasyonların veya ürünlerin özellikle yeşil bir özelliğine dikkat çekmek. Örneğin, tüm fosil yakıt endüstrisi.
❎ Greenshifting: tüketicinin hatalı olduğunu ima etmek ve suçu başkasına kaydırmak.
❎ Greenlabelling: pazarlamacıların bir şeyi yeşil veya sürdürülebilir olarak adlandırdığı, ancak daha yakından incelendiğinde bunun yanıltıcı olduğu ortaya çıkar.
❎ Greenrinsing: ESG hedeflerini ulaşılmadan önce düzenli olarak değiştirmek.
❎ Greenhushing: kurumsal yönetim ekiplerinin yatırımcıların incelemesinden kaçmak için sürdürülebilirlik kimlik bilgilerini eksik bildirmesi veya gizlemesi anlamına gelir.
Yeşil yıkama anlayışımızı biraz daha sahici ve samimi yönde genişletmek faydalı olmaz mıydı?