Bugün sizlerle IKEA’nın sahibi Ingvar Kamprad’ın etkileyici başarısını paylaşmak istedim. 10 yaşında kibrit kutusu satarak girdiği ticaret başarısı katlanarak artmış.
Bugün dünyanın en zengin insanları arasında yer alan, “var yemez amca” olarak bilinen ve son derece sade bir hayat suren İsveç doğumlu Kamprad ticaretteki başarısını eğitim hayatında gösterememiş. Bilmiyorum katılır mısınız ama lise mezunu olan Kamprad’in tartışmaya açık söyle bir sözü bile var:
“Eğer bitmek bilmez bir hevesiniz ve tutkunuz varsa ve çalışmayı seviyorsanız, üniversite eğitimi zaman kaybından başka bir şey değildir.”
1943 yılında kendi biriktirdiği para ve babasından aldığı borçla IKEA’yı kuran Kamprad şirketini, isminin baş harflerinin yanı sıra doğduğu çiftlikle köyün baş harflerinden oluşturmuş: IKEA.
Süper zenginler arasındaki en babacan isimlerden olarak bilinen Kamprad’in ilk IKEA mağazasında kibritten iç çamaşırına kadar pek çok farklı ürün satılsa da en çok talep görenler kalemler olmuş. Paris’ten 500 adet kalem sipariş eden Kamprad, mağazasına müşteri çekmek için de ücretsiz kahve ve kurabiye ikramı yapmış. Nitekim bu kampanya müşteriler tarafından epey beğenilmiş. Ki doğan bu yeni kültür sayesinde bugün IKEA’ya sadece gezip yemek yemeye gidenler bile var.
Şirketini kurduktan 2 yıl sonra mobilya satışına başlayan girişimci, olumlu tepkiler aldığını görünce bu alana yoğunlaşır. 1950’li yıllarda tamamen mobilya üzerine odaklanır. İnsanlara ilk defa mobilyaları sipariş etmeden önce onları görebilme fırsatını veren Kamprad, bu yenilik sayesinde IKEA’nın adını herkese duyurur. Bence büyüleyici bir yani da taşıma ve depolama maliyetlerini düşürmek için mobilyaları demonte halde sunması, Kamprad’ın farkını gösterdiği bir diğer stratejisidir.
Aralık 2016 itibariyle 48 ülkede 392 mağazası bulunan IKEA, bugün küresel bir şirket olmuştur. 91 yaşındaki Ingvar Kamprad “Yapacak daha çok şey var. Ölmeye bile vaktim yok.” Diyor. Gerçekten ilham verici.
Sahici ve kalbi olan ticari zekalara ihtiyacımız var!