Adaylar için Tavsiyeler

Bazı klişeler değişmez. Adaylara sorulacak sorulardan da asla değişmeyecek olanlar vardır. Bazı iş günlerim mülakatlarla geçiyor. Çok heyecanlı adaylardan tutun da akıcı olarak kendini anlatan deneyimli olanlara kadar türlü türlü aday görüyorum. Açıkçası İnsan Kaynaklarının en çok sevdiğim yanı da yeni insan tanımak.

Bir İnsan Kaynakları lideri olarak özellikle mülakat öncesi kaygı yaşayıp bunu yönetmekte zorlanan adaylara birkaç tavsiyem olacak. Kendinizi iyi anlatmaya çalışın. Peki kendinizi iyi anlatmak ne demek? Her mülakat değişmez bir klişe olarak aynı soruyla başlar. Biraz kendinizden bahseder misiniz? Burada nereden başlayacağınız, hangi detayla anlatacağınız bile önemlidir. İdeali tabi ki değişken ama iki deneyimli ve deneyimsiz aday türü olarak ikiye ayıralım. Eğer yeni mezun iseniz, lütfen tüm alçak gönüllülüğünüzle en az lise mezuniyetinizden başlayın. Ama deneyimli bir aday iseniz çok hızlı şekilde eğitim hayatınıza değindikten sonra iş yaşamında edindiğiniz tecrübelerin ve yetkinliklerin üzerinde durun.

Kritik konulardan biri CV’ye konulması bile tartışmalı olan doğum yılı, yeri, cinsiyet, medeni durum vs. Bu konularda ise önerim karşı taraf sormadan detay verilmemesidir. Ancak sözlü mülakatta doğum yılı bilgisi paylaşılması karşı taraf için hoş bir kibarlık olacaktır.

Aday sunumuna tarihsel bir akış ile geçmişten gelerek ilerleyebilir, kariyer hayatının başındaki bir adaydan beklenen bu akıştır. Ama deneyimli bir aday ile görüşüyorsam benim ilk beklentim şu an nerede çalıştığı, ne zamandır çalıştığı ve neden ayrılmak istediği oluyor. ‘Ben XXX YYY. Şu anda 3 yılı aşkın süredir ZZZ şirkette çalışıyorum. Ancak liderlik yolumun açık olmadığını düşündüğüm için bugün bu görüşme için heyecanlıyım’ cümlesi etkili bir giriş olabilir. Olabilir çünkü evet, çok değişken konular.

Benim tüm adaylara önerim tereddütte kalmamaları. Bu işin doğrusu yok. 40 tane profesyonelle görüşseniz hepsi farklı der. Birini makbul gördüğüne diğeri kötü der. Dolayısıyla doğru olan sizin kendinize en uygun bulduğunuzdur. Kendinizden emin ilerlediğiniz sürece hata yoktur. Bunu karşı tarafa hissettirmeniz de çok önemli. Nasıl anlatayım, nereden başlayayım gibi sorulara hiç gerek yok.

Diğer konu hazırlık aşamasında kariyer hedefiniz nedir sorusu. Ben bunu çok önemli görüyorum. Bir aday mutlaka hazırlıklı olmalı bu soruya. İlla ben 3 yıl içinde müdür olacağım gibi bir cevap olmasına gerek yok, kimse bunu beklemiyor ancak adayın ben IT alanında XX programının yazılımında bir numara olmak istiyorum, aranan isim olmak istiyorum, bir kurumsal şirketin altyapısını oluşturmak istiyorum gibi bir arzusu olmalı.

Eğer adaydan özellikle duygu denge durumu yönetiminden emin değilsem mutlaka sorduğum soru, ‘Daha önceki yöneticinizi arasam sizin hakkınızda ne der?’. Nedense bu soru bir panik havası yaratıyor, evet arama ihtimali her zaman var ama bu cevabı iyi yöneten bir aday için sorgulanmaz, unutmayın. 😉 İdeali yok, bazen takım oyuncusudur aranan, bazen lider. Pozisyona uygun cevaplamak yerine siz gerçeği söyleyin, en ideali her zaman o. Bazen hiç uygun bir cevap olmasa da gerçek kazanıyor. Ama her şirketin İK’sı çalışkan, esnek ve sonuç odaklı yeteneği kazanmak ister.

İnanılmaz klişe bir soru da güçlü ve gelişime açık yanlarınız. Bazı adaylar gelişime açık sorusunu anlamıyor. Yani kendinizde eksik gördüğünüz ama geliştirmek istediğiniz bir şey. Benim beklentim bu soruya şu yönde oluyor: Güçlü yönlerim hızlı, çözüm odaklı olmam dedikten sonra mutlaka kanıtlar nitelikte bir örnek verilmesi. Yönetsel bir pozisyon için aday ile görüşürken devamında bununla birlikte delegasyon anlamında kendimi geliştirmem gerek demesi çok yerinde olacaktır, çünkü hepimiz biliyoruz ki delegasyon bir yöneticinin sanatıdır, benim diyen nice yönetici bile delege edip, iyi ekip kuramaz ve her işe kendi girer.

Özetle, mülakatta CV’nizi tarihleri karıştırmadan (aman diyim) aktardıktan sonra, kariyer hedefi, güçlü ve gelişime açık yanlarınız, eski yöneticiniz sizin hakkınızda ne der sorularına da güzel cevaplarsanız, sürpriz yok! Ya da benimle görüşmeden önce bunlara hazırlanırsanız yok 😊 Bol şans!

Category: İlham Al, VUCA
Tags: İlham Al, VUCA
Önceki yazı
Başarısızlıktan Korkmayan, Risk Alan ve Değişim Yanlısı: Vizyoner Lider
Sonraki yazı
Çalışan Gönüllülüğü Şirkete Ne Katar?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Fill out this field
Fill out this field
Lütfen geçerli bir e-posta adresi yazın.
You need to agree with the terms to proceed

keyboard_arrow_up