Pera’yı kucağıma aldığımdan beri tam iki buçuk ay oldu ve ben bu sürede yeni bir şeyler öğrendim.
Anne olunca dert ettiğim birçok şeyin aslında dert olmadığını öğrendim hayatta. Ve dert edinmediğim ne büyük meseleler varmış bunca yıl, anladım.
“Sağlık olsun” sözünün değeri ne büyükmüş. Sağlık… 9 ay boyunca dünyaya getireceğim bebeğin sağlığı için dua ederken öğrendim değerini. Başka hiçbir şeyin önemli olmadığını… Her şekilde bu bebeği çok seveceğimi düşündükçe ve bu riski aldıkça öğrendim.
Hayatta ilk defa bir canlının hayatta kalması için kendi değerimi hissettim. Sağlıklı olmalıydım, iyi beslenmem, iyi uyumam gerektiğini anladım. İyi olduğum her hal ile iyi olan bir şey vardı kucağımda. Bir insanın başka bir insana nasıl bağımlı olabileceğini öğrendim.
Uykusuz kaldığım gecelerde bu kadar büyük bir sevgiyi yüreğimde taşırken vücudumu diri tutmakta çok zorlanmayacağımı öğrendim.
Hani dostlar… Hep yanımızda olanlar ya da hiç yanımızda görünmeyenler. Yanımda olmalarıyla ya da yanımda görünmemelerinde değilmiş aslında değerleri. “Sen biraz uyu, ben bebeğe bakayım” diyebilenmiş dost onu anladım, ve aslında çevremde pek de dostum olmadığını.
Ama ben anladım ki, bazen bazı şeyler insanın aklına gelmiyormuş. Mesela bunca yıl doğum yapan arkadaşlarımı hiç aramadığımı onlar beni aradığında fark ettim. Ancak yaşayınca, o anda arkadaşının yanında olmanın anlamını öğrendim.
Ufak şeylere takılmamayı öğrendim. Kıskançlık yapan arkadaşa kafayı yormaktan daha büyük bir meselem vardı çünkü artık. Anlayış göstermeyi, insanları yargılamamayı, onlara vakit vermeyi, darılmak yerine sarıp sarmalamayı öğrendim.
Dostumun ablam, kardeşim olduğunu, fazlasına da gerek olmadığını öğrendim. Doğum sancısı çekerken kardeşlerimin acımı nasıl hissettiklerini, yarısını almak istediklerini gördüm yüreklerinde. Şifaydı belimi ovan elleri, paylaşarak öğrendim.
Doğumun ardından beni bekleyen, beni soran hayat arkadaşımın değerini bir kere daha öğrendim. Ne doğru ne güzel insandı…
Annemi öğrendim. Benimle birlikte günlerce hiç uyumadığında… Herkes bebeğe bakarken, beni tek o düşündüğünde… Yüzün soldu, gözün söndü dediğinde öğrendim. Emzirmeyi öğretirken, bebeğimin altını çıkartmayı öğretirken, bebeğimi sevmeyi, onunla konuşmayı öğretirken ve bebeğim için kendime bakmam gerektiğini bana anlatırken… Annemin her şey olduğunu, kelimelere taştığını, çözümsüz gördüğüm tartışmalarımızın hiçliğini, beni ne çok sevdiğini ve gerisinin ne boş bir hikaye olduğunu öğrendim. Bir insanın ne büyük zahmetle doğduğunu ve büyüdüğünü, annemin 3 evlat yetiştirirken çektiklerini öğrendim.
Çok şanslı olduğumu öğrendim. Kızımı kucağıma almaya gücüm kalmadığında saat hesapsız kollarında sarıp dolaştıracak babam olduğu için, kızımla birlikte müzikler dinleyecek, resim yapmayı öğretecek bir babam olduğu için… “Baba yoruldum yardım et” diyebileceğim bir babam olduğu için şanslı olduğumu öğrendim. Şükrettim.
Hayatın çok ciddi bir şey olmadığını öğrendim. Mesela omzumdaki apoletlerin o kadar da önemli olmadığını öğrendim. Kariyerin sınırlılığını ve ne kadar ufak bir haz olduğunu öğrendim.
Artık depresyona girme lüksümün olmadığını öğrendim. Hep güçlü kalmam gerektiğini, kendimi boşluğa bırakamayacağımı öğrendim. Ayaklarımın daha sıkı yere basması gerektiğini öğrendim.
Ağzımdan çıkacak her kelimenin geleceğini etkileyeceğim bir çocuğun dünyasında vebalini taşıyacağımı öğrendim, daha fazla düşünmem gerektiğini öğrendim konuşmadan önce.
Bir dakikanın kıymetini öğrendim hayatta. Eskiden ne kadar boş vaktim olduğunu fark ettim tuvalete gitmeye vakit bulamadığım günlerde.
Bunca yıl ertelediğim her şey için pişman olurken öğrendim hayatın birşeyleri erteleyecek kadar geniş olmadığını.
Artık yazmaya, okumaya, düşünmeye yani kendime vaktimin olmadığını fark ettiğimde öğrendim artık başkası için de yaşadığımı, zor, bencil ve o kadar da güzel olan bu duyguyu.
Aşık olmak çok güzel bir duygu… ama keskin. Oysa anne olmak, evlat kokusunu içine çekmek, gece uyanıp uyanıp nefesini kontrol etmek, her sabah gülen yüzünü görünce gözünden yaş akıtmak, sakınmak, sarılmak… Anne olmanın aşktan daha büyük bir mutluluk olduğunu öğrendim.
Para… Çok şeymiş hayatta onu öğrendim. Hiç değer vermediğim, bugüne kadar elime geçince bir an önce kurtulmak istercesine savurduğum paranın ne kadar kıymetli olduğunu öğrendim. Dünyaya bir evlat getirme niyeti olan insanın ilk sorumluluğunun para biriktirmek olması gerektiğini öğrendim. Tüm ihtiyaçlarını kusursuz karşılayamama kaygısının ne büyük sıkıntı verebileceğini öğrendim.
Evladınızın tahtını kurabildiğinizi ama bahtını kuramadığınızı öğrendim.
Bahtın açık olsun evladım. Ben seninle hayata tutunmayı, güçlü kalmayı öğrendim.
gülsünay