Binyaprak / 13 Kasım 2012
Siyaset bilimi okuyup, Sosyoloji masterı yapan, gazeteciliğin ardından Ford Otosan’da çalışmaya başlayan Gülsünay Uysal ile samimi bir röportaj yaptık.
Hayat lineer değil, akışta aldığınız kararlar müthiş sevdiğiniz bir şey çıkarabiliyor karşınıza.
Ne okudunuz? Eğitiminizden bahseder misiniz?
Marmara Üniversitesi’nde Fransızca Kamu Yönetimi okudum. Bölümün Fransızca orijinal adı Siyaset Bilimi ve Yönetimi’dir. Galatasaray Üniversitesi’nde Sosyoloji bölümünde yüksek lisans eğitimimi tamamladım. Tezimi toplumsal cinsiyet eşitliği kapsamında değişen erkeklikler üzerine yazdım.
Sektör seçimini nasıl yaptınız? Sektörü sevmeniz ve devam etmeniz noktasındaki kararınızda etkili olan “kıvılcım anı” nedir?
Ben hayatımı seçimlerimi yaparak yaşamadım hiçbir zaman. Önüme seçenekler geldi, içime sindiyse seçtim. Her kararım ile en iyisinin olacağını bildim. Medya ile başladı kariyer yolculuğum. Üniversitede okurken CNN Türk, TRT, ATV gibi televizyon kanallarında 3 yıl kadar staj dönemim oldu. Tek bildiğim ve söylediğim şuydu: Ben iyi yazıyorum, paramı kelimelerle kazanmalıyım. Haber yazmak istedim. Yazdım da… Akşam Gazetesi’nde Yazı İşleri Editörü olarak çalışırken işimden aldığım tatmin çok yüksekti. Yazı dizileri hazırladım, röportajlar yaptım. Sonra önüme başka bir seçenek çıktı. Bu fırsatı göremeyebilirdim. Fakat gördüm ve şimdi Ford Otosan için yazıyorum, çiziyorum. Son derece üretken olduğumu görüyorum, her geçen gün güçleniyorum. Bazen akıl sınırlıyor, akışa kapılmanız sizi inanılmaz mutlu bir yere ulaştırıyor. Yaptığım iş karşılığında yaşadığım tatmini hiçbir sektörde yaşamadım.
Rol modeliniz olan kadın ve erkek iletişimciler kimler?
Rol model kuvvetli bir ifade… Benim var mı bilmiyorum. İşimi iyi yapmaya çalışıyorum. Kendimi rol alıyorum.
Ama iyi iletişimci iyi iletişim kuran kişidir benim için. İK Direktörüm Nursel Ölmez Ateş kendisini çok kısa kelimelerle çok iyi ifade ediyor. Tabi ki ilk önce ondan etkileniyorum. Geçmişte İsmail Küçükkaya ile çalıştım ve büyük şanstı benim için. CNN Türk stajyerliğim dönemimde ise Gürkan Zengin’in üstümde çok büyük emeği vardır. “Haberciye Notlar” isimli bir defter tutturmuştu onunla çalışırken. Çok değerli…
Aldığınız eğitim ile sektör deneyimleriniz birbirini tutuyor mu?
Genel kültürü sonuna kadar öğreten bir fakültede okudum. Tarabya’daydı fakültemiz. Hocalarımız çok özel ve seçilmiş kişilerdi. Biz orada dünyaya açık, insana dost, duyarlı ve farkındalık sahibi kişiler olarak yetiştik. Ben ek olarak haberci inşa ettim. Üniversite birinci sınıfta staja başladım. Haber merkezinin hızı dinamizmi inanılmaz çekiciydi. Şimdi ise üretim olan bir şirkette iletişimi sağlayan kişiyim. Ben burada kendimi buldum. Söz ağızdan çıktığı anda hayata geçiyor. Bu bir şirket kültürü.
Yani bence tutuyor. Baktığımda neredeyse tüm iş arkadaşlarım mühendis… Ben sosyal bilimciyim. Bizde, yani Ford Otosan’da mesele muhakeme edebilmek, analiz edebilme yeteneğiniz. Pozitif bilim, sosyal bilim fark etmez, muhakeme edebiliyorsanız tutunursunuz, başarılı olursunuz.
Nerede çalışıyorsunuz?
Ford Otosan.
Doğru mesleği seçtiğinizi düşünüyor musunuz?
Evet, kesinlikle… Uzun bir yolculuk oldu ama 3 yıldır Ford Otosan’da İç İletişim ve Kurumsal Sosyal Sorumluluk Uzmanı olarak çalışıyorum. İçime nasıl siniyor anlatamam!
Bir projeye başlarken nelere dikkat ediyorsunuz?
Çok önemli bir soru bence bu. Benim mottomdur aslında bu sorunun cevabı Boşa kürek çekmeyecek olduğumuzu bilmem lazım. Öngörü, yeri geldiğinde çok kritik değerde. Sonuçta adam/iş hesabında dahi öngörünüzle yıllık iş planı yapıyorsunuz. Sonunu hayal edebildiğim her işe başlarım.
Başarılı bir iletişim stratejisinin / projesinin olmazsa olmazları nelerdir?
Hikayesi… İletişimin can damarı işin hikayesi. İletişimini yapacağınız işin bir hikayesi yoksa o projenin geleceği olmadığını bilirsiniz.
Sabah rutininiz nedir? Sabah rutininiz içinde maillerinizi kontrol etmek kaçıncı sırada yer alıyor?
Tabi ki TO DO İş listesiyle yaşıyorum diyebilirim.Yoğun çalışıyoruz, iş listem olmazsa merkezden sapabiliyorum. Telefonlar, mailler gündemi bir anda başka yöne çeviriyor.
O yüzden bir gece önceden – en kötü sabah – önceliklendirme çalışması yaparak iş listesi hazırlarım. Önüme koyarım. Yaptıkça üstünü silip kendimi motive ederim.
Mailler için de birçok çözüm ürettim. Çok hızlı mail okurum. Önceliklendirme yaparım. Ona göre klasörlerim var. Gün bittiğinde cevaplanmamış maillerim olabilir ama okunmamış mailim olmaz.
İletişim sektöründe çalışmama kararını nasıl aldınız?
Türkiye’de gazeteciliğin gidişatı beni ciddi anlamda yıpratmaya başladığı zaman.
Çok kıymetli gazeteci ağabeylerim, ablalarım içeride bugün.
Çok üzücü gerçekten.
İletişim eğitiminin kendi sektörünüzde faydalarını gördünüz mü?
Gazetecilikten geldiğim için meselenin özünü biliyordum hep. Nasıl yazılır, nasıl anlatılır, kimden, hangi bilgi nasıl elde edilir. Çok büyük kolaylaştırıcı oldu bu deneyimler. Networküm çok sağlamdır. Telefon rehberim çok geniştir. Bunlar beni hep bir adım öne attı.
En çok hediye ettiğiniz mesleğinizle ilgili ve ilgisiz bir kitap var mı?
İç İletişim veya Kurumsal Sosyal Sorumluluk ile ilgili çok kaynak yok. Ama iletişim bir bütün benim algımda. Her mesleği besleyen ana kaynak edebiyat bence.
En çok hediye ettiğim kitap Reşat Nuri Güntekin, Miskinler Tekkesi. Reşat Nuri Güntekin’in temiz dili beni hep büyülemiştir. Yeniden yeniden okuduğum bir değer.
Siyaset Bilimi Okudum, İletişimci Oldum – BinYaprak